Eminönü mahşer günü

. İşte yürüyüşe katılan GÜNAYDIN yazarı Yüksel Aytuğ'un o dikkat çeken yazısı;

Bir gece önce ailemle evimde kutladım yeni yılın gelişini ama geçen yıl olduğu gibi bir yanım hüzün doluydu. Oradaki kuru ekmeğe muhtaç, yağmur birikintilerinden su içen çocukları düşündükçe her lokma ayrı bir yumru olup tıkadı boğazımı.

Yılbaşı gecesinde kızıma ne kadar şanslı olduğunu, verdiği nimetler için Allah'a şükretmesi gerektiğini, bu gece üzerine yağmur yağmadan yumuşacık yatağında uyuyacağı için ne kadar dua etse az olduğunu söyleyip durdum.

Ertesi gün sabah ezanıyla kalkıp, kanayan vicdanımın acısını az da olsa hafifletmek, yanan yüreğimi soğutabilmek ve hepsinden önemlisi insan olduğumu hatırlamak, hatırlatmak için Eminönü'ne doğru düştüm yollara...

Yine mahşerin provası gibiydi Eminönü, Sirkeci, Karaköy, Galata Köprüsü... Ruhlar ayaktaydı. Vicdanlar ayaktaydı. Adaletsizliğe isyan eden yürekler ayaktaydı. Tıpkı mahşerde olduğu gibi sınandığımı hissettim. Boynuma doladığım kefiye beni Filistinli yapmaya, o acıları yaşatmaya yetmezdi elbette. Yine de onları unutmadığımı en azından "kendime" göstermiştim ya, bu bile yeterdi bana...



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."